Tüketici Güven Endeksi Eylül Ayında Düşüş Kaydetti
Michigan Tüketici Güven Endeksi (MCSI) Eylül 2025'te düşüş yaşayarak Ağustos ayından %5.3 geriledi ve nihai olarak 55.1 seviyesine indi. Bu düşüş, tüketicilerin ekonomik koşullara yönelik tutumlarında geniş tabanlı bir bozulmayı yansıtmakta olup, endeksin Mayıs ayından bu yana en düşük seviyesine işaret etmekte ve enflasyon ile zayıflayan işgücü piyasası üzerindeki kalıcı endişeleri vurgulamaktadır.
Anahtar Metrikler Güvenin Azaldığını Gösteriyor
Michigan Üniversitesi Tüketici Anketleri'nin Eylül 2025 nihai sonuçları, temel bileşenlerde dikkat çekici bir daralma ortaya koydu. Genel Tüketici Güven Endeksi Ağustos'taki 58.2'den 55.1'e düşerek aylık %5.3'lük bir düşüşü ve yıllık bazda %21.4'lük önemli bir azalmayı temsil etti. Her iki alt endeks de kötüleşti: Mevcut Ekonomik Koşullar Endeksi (CECI) art arda ikinci ayda 60.4'e düşerek Ağustos ayına göre %2.1 geriledi; Tüketici Beklentileri Endeksi (CEI) ise önceki aya göre %7.5'lik bir düşüşle 51.7'ye ulaşarak art arda üçüncü aylık düşüşünü kaydetti. Mevcut 55.1 seviyesi, MCSI'yı 1978'den bu yana 573 aylık veri noktasının %1'lik dilimine yerleştirerek, tüketicilerin olağanüstü düşük bir güven seviyesine sahip olduğunu ve kuruluşundan bu yana kaydedilen altı resesyonun tamamının başlangıcındaki endeks değerinin altında olduğunu göstermektedir.
Piyasa Tepkisi ve Sektörel Etki
Tüketici güvenindeki belirgin düşüş, isteğe bağlı harcamalara büyük ölçüde bağımlı sektörler için doğrudan sonuçlar doğurmaktadır. 25 Eylül 2025'te ABD İsteğe Bağlı Tüketim sektörü dikkat çekici bir düşüş yaşayarak %1.47 değer kaybetti. Bu düşüş, daha geniş bir piyasa geri çekilmesine katkıda bulundu ve temel olmayan satın almalara hitap eden şirketlerin kırılganlığını vurguladı. Daha büyük hisse senedi varlıklarına sahip tüketicilerin güvenleri sabit kalırken, düşüş yaş, gelir ve eğitim dahil olmak üzere çeşitli demografik gruplarda, özellikle de daha az veya hiç hisse senedi olmayanları etkileyerek belirginleşti. Bu farklılık, daha geniş tüketici endişesinin perakendeciler için satış hacimlerinin azalmasına ve promosyon faaliyetlerinin artmasına yol açma potansiyeline sahip, ikiye bölünmüş bir ekonomik deneyimi düşündürmektedir.
Enflasyon ve İşgücü Piyasası Endişeleri Devam Ediyor
Tüketici güveninin erozyonunun arkasındaki temel itici güçler, yüksek fiyatlar ve değişen işgücü piyasasına ilişkin kalıcı endişelerdir. Tüketici Anketleri Direktörü Joanne Hsu, "Tüketiciler, yüksek fiyatların devam etmesinden dolayı hayal kırıklıklarını dile getirmeye devam ediyor; %44'ü kendiliğinden yüksek fiyatların kişisel maliyetlerini aşındırdığını belirtiyor, bu bir yıl içindeki en yüksek okuma." diye kaydetti. Bu duygu, işgücü piyasaları ve iş koşullarına yönelik makroekonomik beklentilerin düşmesiyle birlikte, gelir ve kişisel finansman beklentilerinin zayıflamasıyla daha da pekişiyor. Bir yıl sonrası enflasyon beklentileri geçen ayki %4.8'den %4.7'ye hafifçe gerilemesine rağmen, uzun vadeli enflasyon beklentileri art arda ikinci ayda %3.7'ye yükselerek, tüketicilerin uzun bir süre yüksek fiyat seviyeleri beklediğini işaret ediyor. Bu dinamik, tüketicileri hem kalıcı enflasyonun hem de zayıf işgücü piyasaları riskinin baskısı altına sokmaktadır.
Daha Geniş Ekonomik Bağlam ve Federal Rezerv Duruşu
Uzun süreli düşük tüketici güveni, zorlu bir ekonomik ortamı düşündürmektedir. Tüketici harcamaları ABD GSYİH'sının yaklaşık %70'ini oluşturmaktadır ve bu alandaki bir gerileme genel ekonomik büyümeyi önemli ölçüde etkileyebilir. PwC anketine göre, Amerikalıların 2025'te tatil harcamalarını ortalama %5 oranında azaltması bekleniyor, bu 2020'den bu yana en büyük düşüş ve Z Kuşağı katılımcıları %23'lük bir azalma öngörüyor. Bu durum, S&P Global Ratings Economics'in ABD ekonomik genişlemesi için revize edilmiş tahminiyle uyumlu olup, şu anda 2025'te %1.9 GSYİH büyümesi öngörüyor, bu 2024'teki %2.5'ten bir düşüş.
Federal Rezerv, bu sinyallerin ortasında karmaşık bir para politikası zorluğuyla karşı karşıyadır. Tüketici güvenindeki düşüş, yurt içi ekonomik faaliyette potansiyel bir yavaşlamaya işaret ederken, kalıcı, hedef üstü enflasyon endişe kaynağı olmaya devam etmektedir. Fed Başkanı Jerome Powell'ın da belirttiği gibi, merkez bankası için "risksiz bir yol" yoktur. S&P Global Ratings'e göre, Fed'in veriye dayalı duruşunu sürdürmesi nedeniyle gelecekteki faiz indirimi beklentileri "çok agresif" olabilir. 10 yıllık ABD Hazine tahvili oranının 2025'in geri kalanında %4.0 civarında kalması bekleniyor, bu da faiz oranlarının ve ekonomik büyümenin seyri konusunda finansal piyasalardaki sürekli uyanıklığı yansıtmaktadır.
Geleceğe Bakış
Önümüzdeki haftalar, tüketici davranışlarının ve daha geniş ekonominin seyrini değerlendirmek için kritik olacaktır. Yatırımcılar, piyasa sağlığına ilişkin daha fazla gösterge elde etmek için özellikle enflasyon ve istihdamla ilgili yaklaşan ekonomik raporları yakından takip edeceklerdir. Özellikle kritik tatil alışveriş sezonu boyunca gelişen duyarlılık, tüketiciye yönelik işletmelerin performansını belirleyecektir. İsteğe Bağlı Tüketim sektöründeki şirketler ve yüksek fiyatlı ürünler sunanlar, daha temkinli bir tüketici ortamında gezinmek için stratejilerini yeniden düzenlemek zorunda kalabilirler. Federal Rezerv'in iletişimleri de, politika yapıcıların azalan tüketici güveni ve kalıcı enflasyonist baskılar zemininde fiyat istikrarı ve maksimum istihdamın ikili görevlerini tartarken inceleme altında olacaktır.
kaynak:[1] Ekonomik Endişeler Ortasında Tüketici Güveni Eylül'de %5 Düştü | Seeking Alpha (https://seekingalpha.com/article/4826317-cons ...)[2] Tüketici Anketleri - Michigan Üniversitesi (https://data.sca.isr.umich.edu/ ...)[3] Ekonomik Endişeler Ortasında Tüketici Güveni Eylül'de %5 Düştü - dshort (https://vertexaisearch.cloud.google.com/groun ...)